Merhabalar,
Doğal ışık kullanarak başladığım fotoğrafçılık macerama mecburen stüdyo ışıklarını da katmıştım.
Bir süredir çok sevgili arkadaşım Pelin Erdoğan'ın stüdyosunu ve ışıklarını ortak kullanıyor ,bir yandan da belirlediğimiz özelliklere uygun bir yer arıyordum.
Tam aldığım reklam çekimi için hazırlanmalıyım, bir süre stüdyo aramak için vakit kaybetmemeliyim  diye karar almışken karşımıza istediğimiz  yer çıkıverdi.
Tevfikpaşa Sokak Fenerbahçe Ursa apartmanındaki  daire tipi stüdyoyu kiralama  işlemleri çabuk neticelenince reklam çekimine yetiştireyim bari diyerek kendimi tam bir maratona soktum.

 Nasıl mı ?İşte gün sonu  raporu
-Sabah temizlik için yardımcıyı stüdyoya bıraktım.
-Oradan Modoko 'nun karşı sitesine gidip  kadife perde aradım.
-Sonra seçtiğim perdeleri ve ışığı kesmek için almam gereken blackout perdeleri dikecek perdeci aradım.
-Pazarlık ettim,pazarlık ettim.
-Modoko Çocuk Kalbine verdiğim aksesuar ve duvar kağıdı siparişlerini almaya gittim.
-Yardımcının eve erken dönemeyeceğni anlayınca eve gelecek çocukları sevgili komşum, arkadaşım Çiğdem 'e emanet ettim.
-Stüdyoya döndüm.
-Perdeci ölçü almaya geldi.
-Erincrom 'dan aldığımız paraflaşları kurmaya geldiler.
-Deneme çekimleri yaptık.
-Fotoğraf asistanı geldi.
-Eve dönmem gerektiği ve asistanla iş bitmediği için eve hep birlikte döndük.
-Çocukları bensiz ödev yapmadıkları için fırçaladım.
-Asistanla çekim planı yaptık, bilgisayara program yükledik.
-Yemek yedik.
-Asistanı Bostancı'ya bırakıp döndüm.
-Çocukları yatırdım.
-Hafta sonu stüdyoya taşınırken bağlantıları sökülen bilgisayarın kablolarını taktım.
-Stüdyomu anons ettim.
-Tatlı delisi kızım Gülin 'den  kalan azıcık bisküvili pastayı götürdüm.
Ve şimdi uyuyorum.
Sevgiler...